Akıllı Kent Konseyi tarafından düzenlenen Akıllı Kentler Haftası'na katılmak üzere Washington'da bulunan Fatma Şahin, buradaki temaslarını ve mülteciler konusundaki değerlendirmelerini Medya Hatay muhabirine anlattı. 

Şahin, bu hafta vesilesiyle TBB olarak Türkiye'nin de bu alanda yaptığı çalışmaları anlatma fırsatı bulduklarını kaydetti.

Göç, çevre kirliliği, enerji yetersizliği dahil birçok konunun akıllı şehir başlığında değerlendirildiğini kaydeden Şahin, "Toprağı, suyu ve havayı koruyamıyoruz. Bundan kaynaklı ulaşımla ilgili sorunlar var. Bilgiyi ve teknolojiyi kullanarak yenilikçi uygulamalarla, bu sorunları en hızlı ve en verimli nasıl çözebiliriz, vatandaş odaklı vatandaş memnuniyeti nasıl artırabiliriz, bunlara odaklandık." diye konuştu.

Akıllı şehirler ile ilgili her ülkenin ve kentin kendine uygulamaları olduğuna dikkati çeken Şahin, şu ifadeleri kullandı:

"(Yabancılar) Türkiye'nin iyi yaptığı birçok uygulamayı yakından takip ediyorlar ve 'birlikte yol alabiliriz' diyorlar. Türkiye'nin ticari olarak büyüklüğünün farkındalar 82 milyon genç nüfusuyla. Türkiye ile birlikte yol almak ve Türkiye ile birlikte bu alanı güçlendirmek istiyorlar. Bunu çok net her görüştüğümüz şirketlerde hem milletin, kamunun kuruluşlarında bunu bütün yüreğimizle hissettik. Çok hızlı bir şekilde Türkiye'ye gelmek istiyorlar, çalışmaları bizimle paylaşmak istiyorlar."

"Gaziantep modeli uygulanmadan dünyaya barış gelmez"

Türkiye'de akıllı şehirlerde milli ve yerli üretim mekanizmalarını güçlendirecek bir eylem planı yaptıklarını kaydeden Şahin, eylem planının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlandığını ve bunun Türkiye'de ilk, dünyada ise 4. olduğunu söyledi.

Görüşmelerinde, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin de yaptığı iyi örnekleri ve yeni dönemde yapmak istediklerini anlattıklarını aktaran Şahin, katılımcıların bu konuda heyecanlandıklarını ve her türlü iş birliğine hazır olduklarını dile getirdiklerini belirtti.

Şahin, Washington programı kapsamında Türk Miras Vakfının mülteciler konusunda düzenlediği panele de katıldıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Burada, insani ve vicdani olarak, nasıl mücadele verdiğimizi ama uluslararası kuruluşların nasıl sınıfta kaldığını anlattık. ABD başta olmak üzere bütün güçlü devletler önce bu meselede üç maymunu oynadı, sorunu görmek istemedi, ne zamanki mülteciler kendi sınırına geldi, o zaman da ya o sınırı kapattılar ya da bölgede kalmalarını teşvik edecek çalışmalar yaptılar ya da doktor, mühendis, astronot gibi kendilerine katma değer üretecek mültecileri seçerek aldılar. Türkiye'nin güçlü bir duruşu ve Gaziantep (Göç Yönetimi) modeli dünyaya uygulanmadan dünyaya barış ve adalet gelemeyecek. Bunları anlattık."

"Güvenli bölgeyle 1 milyon Suriyeli gönüllü dönebilir"

ABD ve Türkiye'nin NATO üyesi iki ülke olarak birbirini anlamaya çalışması gerektiğine dikkati çeken Şahin, "Bunu yapacağı yere, terör örgütlerini destekleyen bir ABD, Türk halkının gönlünde başka bir yere gidiyor. İki halk arasındaki güven ve sevgiyi tesis etmek için de doğru modeller gerekiyor." diye konuştu.

Şahin, Türkiye ve ABD'nin üzerinde konuştuğu Türkiye-Suriye sınırındaki güvenli bölgenin oluşturulmasının da önemine vurgu yaparak, şunları kaydetti:

"Güvenli bölge planının ABD tarafından hızlı bir şekilde desteklenmesi ve hayata geçirilmesi, 1 milyon mülteci için gönüllü dönüş tesis edilebilir. Şu ana kadar bu konuda birçok hata yapıldı, bu hatalardan ders alınıp bu projeyi destekleyerek bu insanların kendi vatanına kendi toprağına dönüşünü teşvik etmeyi iki ülkenin büyük bir iradesi ile başarılması gerektiğini anlattık. İnşallah buradan olumlu bir şey bekliyoruz."

"Gaziantep en az Washington kadar güvenli"

Washington temasları kapsamında ABD'li üst düzey bir Dışişleri yetkilisi ile de İngiltere'nin Türkiye'nin bazı illeri için yaptığı seyahat uyarısı kapsamında görüştüklerini belirtti.

Şahin, ikili görüşmeye ilişkin şunları kaydetti:

"Üzerimizde bu kadar yük var. Bir taraftan güvenli bölgeye teşvik edelim geri dönüşü sağlayalım diyoruz. Siz de kendi halkınıza buranın güvenli olmadığını söylüyorsunuz. Zaten sayın müsteşar kendisi de gelmiş görmüş, Gaziantep en az Washington kadar güvenli. 'En azından bu haritayı Fırat Kalkanı bölgesinin arkasındaki güvenli olmayan bölge olarak değiştirin, bizim bölgeyi yeşil alan olarak ilan edin. İyi niyetinizi bölgeye olan itibarınızı ve bize olan güveninizi görmek istiyoruz, en azından bu talebimizi yerine getirin.' dedik. O da hızlı bir şekilde bu konunun değerlendirileceğini söyledi."

Medya Hatay web sitesinde, Medya Hatay Haber Akış Sistemi () üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır.

Editör: Haber Merkezi