2015 yılında Beslenme ve Diyetisyenlik çift anadal öğrencisi olarak beslenme ve diyetetetik okumaya başlayan ve 2019 yılında mezun olan Hataylı genç diyetisyen Edibe Aslan, Hatay’da bir yeniliğe imza atarak kafe ve kliniğin bir arada olduğu yeni bir işletme açtı. Hatay’da beslenme konusunda büyük bir farkındalık yaratmak isteyen Edibe Aslan açtığı işletme hakkında şunları söyledi:‘’Benim burayı açmak hayalimdi. Hayalimden ziyade Hatay’da böyle bir farkındalık yaratmayı çok fazla istedim. Sağlıklı beslenmenin aslında çok zor olmadığını, ya da sosyal hayatta sağlıklı beslenmeye  engel olamayacağını, dışarıda da sağlıklı beslenecek alternatifler olabileceğini insanlara aşılamak istedim. Bunun aslında çok zor olmadığını herkese göstermek istiyorum. Diyetisyenlik sağlık bilimlerinde Diyetetik bölümünü 4 yılda tamamlamış, diyetisyenlik ünvanını almış kişilerdir. Diyet; kişinin yaşam tarzı,yaşı,sağlık durumu, kişiye göre değişen sağlıklı beslenme programıdır. Diyet sadece zayıflama olarak düşünülmemelidir. Kilo alma diyeti olabilir, zayıflama diyeti olabilir. Gebelikte diyet olabilir, emzirirken diyet olabilir ya da birçok hastalıkta olabilir. Diyet sadece zayıflama olarak düşünülmemelidir, bunu özellikle söylemek istiyorum. ‘’Dedi. ŞOK DİYETLERDEN UZAK DURUN ‘’Şok diyetler hepimizin kaçması gereken bazı programlardır. Şok diyetler kısa sürede ciddi kilolar vermeyi vaat eden ama bunun yanında insan sağlığını ciddi derecede olumsuz etkileyen programlardır. Kısa sürede kilo vermeye çalışırken bir yandan sağlığımızla da oynayabiliyoruz. Diyet dediğimiz şey evet zayıflatmalı ama aynı zamanda sağlıklı da olmalı. Vücudumuza zarar vermememiz gerekiyor. Şok diyetler vücudu aç bırakıp strese sokup daha farklı sonuçlar doğurabiliyor. Kesinlikle hiçbir danışanıma bu tarz şeyleri önermiyorum. Daha önce uygulayıp gelen çok sayıda danışanlarım oluyor. Hepsine yanlışlarını tek tek anlatıyorum. Beslenme dediğimiz şey uzun vadeli, sürdürülebilir olmalı, kişiye göre değişebilir, her bünyeye aynı program uygulanmaz. Kesinlikle şok diyetleri kimseye önermiyorum, mümkün oldukça uzak durulmasını öneriyorum. ‘’Diyen diyetisyen sağlıklı beslenme alışkanlığının insan hayatında önemli bir yeri olduğunu vurguladı. DİYETTE SIKLIKLA YAPILAN HATALAR ‘’Diyette porsiyon kontrolü yapamamak, yazdığımız gramajların üstünde tüketim yapılması, bir porsiyon meyve diyoruz bir tabak tüketiyorlar. Porsiyon hataları en çok karşımıza çıkan hatalar. Biraz da bakış açımızla alakalı .Sanki diyete olduğumuz sürece her şeyden mahrum bırakılmak zorundaymışız gibi .Kişiler kendi içlerinde aslında .Danışanlarımda çok sık yapıyor .Kendi içlerinde psikolojik baskı yaratıyorlar ve bu çok cidi olumsuz sonuçlara yol açıyor . yemeğe karşı stres oluşturma dediğimiz bit  şey var . Hani bunu yersem kilo alırım bunu yersem şişmanlarım derken aslında kişi kendini düşünce olarak hem de görünüşe de bu yansıyor olumsuz etkiliyor bu yüzden bu ön yargıyı kırmamız gerekiyor . Sağlıklı beslenmek, vücudumuza güzellikleri çekmek gerekiyor. Su içimi kilo başına 0,33 ml tüketmek gerekiyor. Güne suyla başlamak, vücudumuzu suyla uyandırmak gerekiyor. Herhangi bir hareket yapmamak metabolizmamızı yavaşlatıyor. Vücudu uyandıracağımız en güzel şey sudur.  Bu sadece zayıflama için değil, cilt güzelliği, toksinlerden arınma, organların çalışabilmesi için suyla başlamak gerekiyor. Diyetisyen ve psikologlar bence çok sık bir arada çalışması gereken iki branş. Annelerin beslenmedeki tutumlarından tutun, yetişkinlerin diyet sürecinde yaptıkları  diyetlerin onlarda bıraktığı duygu durumlarına kadar ciddi eğitimler vermeyi düşünüyorum burada. Çünkü ciddi yanlışlarımız olduğunun kanaatindeyim. Böyle durumlarda insanları sağlıklı beslenmeye, diyetisyene olan bakışını değiştirmeye çalışıyorum. Aslında diyetin çok zorlu bir şey olmadığını onlara göstermeye çalışıyorum. İlk yaptığım şey onların diyete olan bakış açılarını değiştirmek. ‘’ Diyerek yapılan hatalar konusuna açıklık getirdi ÇOCUKLARIN KİLO PROBLEMİNE DİKKAT! ‘’Nasıl ki yetişkinlerde beden kitle endeksi varsa çocuklarda da bir değerlendirme yapıyoruz. Ona göre hangi aralıkta olduklarına bakıyoruz. Obez aralıkta mı yoksa normal aralıkta mı ona bakıp değerlendirme yapıyoruz. Çocuk fazla kilolu ya da obez aralığındaysa kesinlikle beslenmesine müdahale edilmesi gerekiyor. Çünkü o noktada dikkat edilmezse insülin direnciyle başlayan bir serüvenimiz var Şeker hastalığına kadar giden. Çünkü fazla kilo bütün metabolik hastalıkların başıdır. Diyabet, kalp hastalıkları, hipertansiyon insülin direnci.. Her şey görülür. Özellikle çocuklarda ilaçsız düzeltilebilecek durumdayken ilerlememesi için dikkat edilmeli ve erken önlem alınmalı.’’ Dedi. HABER/FOTOĞRAF: ÇAĞLA AKEMOĞLU

Editör: Haber Merkezi