Unutulmaya yüz tutan "Ahşap Yakma Sanatı" birçok medeniyete ev sahipliği yapan Hatay’da Zeynep ve Naim Gülbol çifti tarafından yeni nesillere aktarılıyor. Eski Antakya evini restore ederek kurdukları atölyelerinde Osmanlı motiflerinden tarihi mozaiklere kadar birçok eseri ahşap yakma tekniği ile yeniden canlandıran Gülbol çifti bir yandan da bu sanat dalını özellikle kadın kursiyerlere öğretmeye çalışıyor. Geçmişi 19. yüzyıla dayanan bu sanat dalının kabiliyeti olanlar için vazgeçilmez bir uğraş olduğunu anlatan Zeynep Gülbol bu sanatla eşi vasıtasıyla tanışanlardan. Resim çizimine merakı olduğu dönemlerde Naim Gülbol ile tanışan ve ahşap yakma sanatını ondan öğrenen Zeynep Gülbol ilerleyen zamanlarda Naim Gülbol ile hayatını birleştirmiş. Şimdi eşiyle birlikte sergiden sergiye tablo yetiştirmeye çalışan Gülbol çifti son yıllarda işlerine karşı artan ilgiden memnun. YAPTIĞIMIZ  SANAT  HER YERDE  İLGİ GÖRÜYOR Usta öğreticilik yapan Zeynep Gülbol yaptığı açıklamasında; “Daha önce karakalem merakım vardı. Yakma sanatına dair hiçbir şey bilmiyordum. Evimizin yakınındaki bir atölyede ilk defa yakma sanatını gördüm. Eşimle orada tanıştım ve bu sanatı ondan öğrendim. Yakma resim 19.yüzyıldan beri çalışılan bir sanat. Dünyanın belli başlı müzelerinde tarihi eser olarak koruma altına alınan bir sanat. Çok yaygın bir sanat değil. Zorluğundan dolayı çok insan bilmiyor. Kavak üzerine dekorasyon havasıyla, çok ince tel uçla milim milim çalışıyoruz. Bu işte acele etme imkanı yok. Hata kabul etmiyor. Tahtanın üzerini yaktığımız için en ufak hatada tüm emekler boşa gider. Zor olmasından dolayı döneminde çok yaygınlaşmamış.Pandemi sürecine kadar iyiydi. Sadece Antakya'da değil, yaptığımız sanat her yerde ilgi görüyor. Sadece sanatla geçinmek çok zor. Yurtiçi, yurtdışı sergilere katılıyoruz. Orada hem sanatımızı hem de ilimiz Hatay'ı tanıtıyoruz. Yaptığımız resimler genellikle yerel tarihimiz hakkında.” Dedi. DETAYLAR ÇOK ÖNEMLİ Gülbol açıklamasının devamında; “Bazı çalışmaları birkaç günde bazı çalışmaları da birkaç ayda tamamlıyoruz. Bu durum yapacağımız tabloya, işçiliğe göre değişiyor. Bu işi yapmak isteyen bizim atölyemize gelip nasıl yapıldığını öğrenebilir. Bir kaç ayda bu işi öğrenebilir. Detaylar çok önemli. Tüm renk tonlarını yakarak yapıp, boya kullanmadığımız için makinayla tanışıp tonları öğrenme süreci zaman alıyor.Bu iş çok severek bir iş. Herkes yapamam der ama kimse denemeden yapamayacağına karar vermesin. Buraya gelip yapabilecekleri ben yapamam deyip de çok güzel yapabilen kişiler oldu. Kendi hayal gücümüzle ekleme yaptığımız çok resmimiz oldu. Biz burada hem çalışıyoruz hem sanatımızı yapıyoruz. Buraya gelen ziyaretçilerimiz çok oluyor. Onlara Hatay'ımızın tarihini tablolarla anlatıyoruz. Yeni nesile de bu şekilde aktarmak istiyoruz. Amacımız sadece resim yapmak değil, resim yaparken tarihimizi de bunun içinde anlatabilmek. Hatay Tanıtım Günleri'ne beni Hatay Valiliği ve Hatay Kültür ve Turizm Müdürlüğü davet etti. 2010'dan beri katılıyoruz. 2010'da Hollanda'da Türkiyeliler Haftası kutlandığında ona katıldık. 2011'de Almanya Aalen'den davet edildik orada sergimizi yaptık. Onun dışında karma sergilere katıldık Kıbrıs ve farklı yerlerde. Sağlığımız el verdiğince bu işi yapmak istiyoruz. Haber-Fotoğraf: Recep DAĞDELEN

Editör: Haber Merkezi