İktidarın Türkiye Yüzyılı söyleminden ne anladığını sorgulayan Yıldırım-Kara, “AKP iktidarı, emekli olduğu halde çalışan yurttaşların neden çalışmak zorunda olduğu hususunda kafasını yormadan Türkiye yüzyılı, adaletin yüzyılı olacak söylemiyle yine kendi ile çelişti. Türk-İş verilerine göre; 2021 yılı ocak ayından 2023 eylül ayına 4 kişilik bir ailenin gıda masrafı tam 5 katına çıktı. Ankara’da yaşayan dört kişilik bir aile için açlık sınırı 13.334,13 TL’ye yükseldi. Bekar bir çalışanın ise aylık yaşam maliyeti 17.336 TL. Şimdi çalışmayan emekliye bir defaya mahsus olmak üzere 5.000 TL ikramiye verecekler. Bu rakam ile bir emekli bırakın aylık masrafını ödemeyi kirasını dahi ödeyemez. Yönetilemeyen ekonomi ve derinleşen yoksulluk karşısında neye göre belirlendiğini anlamadığımız işe yaramayacak çözümler üretiliyor. Enflasyon altında ezdirmeyeceğiz denilerek belirlenen bu rakam da son olarak literatürümüze girdi. İktidar, bu ikramiye için seçilen rakamı dahi tüm emeklilere vermeyi uygun görmüyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan daha önce asgari ücretle de ilgili olarak ‘Hep söylediğimiz gibi ekonomide birinci önceliğimiz tüm ve vatandaşlarımızın refahını mümkün olan en üst seviyeye çıkarmaktır. Bu bağlamda enflasyonun getirmiş olduğu yükü azaltmak hepimizin ortak hedefidir.’ demişti. Ben kendim mali müşavir olarak her seferinde bakanı dikkatle dinliyorum. Ne sunduğunu ya da ne kast ettiğini çoğunlukla anlayamıyorum. Emekliye 5000 TL ikramiye üreten bu anlaşılmaz ve kerameti kendinden menkul zihniyet, asgari ücretlileri de üretecekleri yeni formüllerle mağdur edecektir.” dedi.

Hatay'da İller Arası 2. Kort Tenis Turnuvası başladı Hatay'da İller Arası 2. Kort Tenis Turnuvası başladı

KAYITLI ÇALIŞMAK CEZALANDIRILMAK ANLAMINA MI GELİYOR?

İktidarın zaten yoksulluğa mahkûm edilmiş emekliler arasında dahi ayrım yaptığını vurgulayan Hatay Milletvekili, “Tekrar altını çizmek istiyoruz ki emeklilerin çalışmadan hayata tutunması bu şartlarda imkânsız. Eğer çalışan kişi yasalara uygun bir biçimde istihdam ediliyorsa, ilgili mevzuat hükümlerine göre kayda girer. SGK ve Gelir İdaresi başkanlığı, çalışanın hem sigorta sicilini hem de ödenen vergi stopajını kayıtlarında görür. Buna karşın mevzuata uygun koşullarda bordroda görünmeyen, yani kayıt dışı çalışanlar ise görülmez. AKP iktidarının günü kurtarmak adına ekonomi literatürüne eklediği yeni icatlar marifetiyle, kayıt dışı çalışan kişi nasibi olan 5.000 TL’yi alabilecek konuma gelirken çalışma hayatı sona erip yaşlılık aylığı bağlanan, geçim sıkıntısı nedeniyle çalışma zorunda olduğundan ifa ettiği serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla gelir mükellefi sayılan emekli çalışanlar 5.000 TL ikramiyeden yoksun bırakılmaktadırlar. Ya da doğal olarak miras yolu ile sahip oldukları tarlasında yaptığı yıllık ekim dikim faaliyetleri neticesinde hasat miktarına bağlı olarak bazen çok bazen az da olsa gelir sahibi olan emekliler ise 5.000 TL ikramiyeden faydalanabilecektir. O halde burada sormamız gerekiyor. Kayıtlı çalışmak cezalandırılmak anlamına mı geliyor? Yoksa gelir mükellefi olan ticarethane sahibi emekliler devlete ödediği stopajdan dolayı cezalandırılıyorlar mı? Hala ‘Türkiye Yüzyılı’nı adaletin yüzyılı yapma hayalimize adım adım yaklaşıyoruz’ diyebiliyor musunuz?

Editör: Reyyan Bayraktar