Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti 4. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde konuştu.

Konuşmasına, Abdurrahim Karakoç'un Ülkü Türküsü şiirinden dizeler okuyarak başlayan Erdoğan, tüm partilileri ve katılımcıları selamladı.

Hakka ve millete hizmet sevdasına, Türkiye sevdasına gönül veren herkesin bedeniyle olmasa bile kalbiyle, ruhuyla, aşkıyla, sevdasıyla bu salonda olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu sevda, hayatımızın gayesi olan davamızı yüceltme sevdasıdır. Bu sevda, Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme sevdasıdır. Bu sevda, Türkiye binyılına yürüyüş sevdasıdır. Bu sevda, şehitleri ve gazileriyle ecdadın emanetine sahip çıkma sevdasıdır. Bu sevda, yok sayıldıkça daha çok var olanların sevdasıdır. Bu sevda, kutsalları, ülkesi ve milleti için gözünü kırpmadan canını ortaya koyanların sevdasıdır. Bu sevda, ak saçlı ninelerimizin, ak sakallı dedelerimizin, gözleri umutla parlayan kadınlarımızın, erkeklerimizin, gençlerimizin sevdasıdır. Bu sevda, daha doğmamış bebeklerin, gelecek kuşakların sevdasıdır. Bu sevda, her gün yeni bir umutla uyanan mazlumların, mağdurların sevdasıdır. Bu sevda, her seçimde sandıklardan partimizi birinci çıkaran ana kadememizin, kadın kollarımızın, gençlik kollarımızın, mahalle ve sandık temsilcilerimizin, velhasıl teşkilatımızın tüm mensuplarının, AK Parti'ye gönül veren herkesin, AK Parti ailesinin tüm üyelerinin sevdasıdır. Bu sevda, ülkemizin, milletimizin ve devletimizin beka mücadelesinin adı olan Cumhur İttifakı'nın sevdasıdır."

Erdoğan, bu sevdanın, bin yılda bu toprakları vatan yapan, Allah'tan başka kimseden korkusu olmayan, vicdanı ve irfanıyla, bilgisi ve görgüsüyle insanlığa örnek olan aziz milletin her bir ferdinin sevdası olduğunu dile getirdi.

Bu sevdanın, Türkiye'nin 81 iline ait olduğunu ifade eden Erdoğan, "Gönül coğrafyamızı kucaklayan bu sevda, Lefkoşa'dan Karabağ'a, Saraybosna'dan Sarı Irmak'a, Medine'den Semerkant'a, Kudüs'ten Kazan'a, Alp Dağları'ndan Altay Dağları'na, Adriyatik'ten Afrika'nın ortalarına kadar, gerisinde binlerce yıllık tarih, kültür, medeniyet kardeşliği ve kader ortaklığı olan necip bir milletin sevdasıdır. Bu yüce sevdayı gönlünün en mutena köşesinde taşıyan siz değerli kardeşlerimi bir kez daha muhabbetle selamlıyorum." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluşundun bugüne AK Parti'nin temsilcisi olduğu sevdaya, davaya, yürüttüğü çalışmalara, verdiği mücadeleye destek olan, katkı sağlayan, fedakarca sorumluluk üstlenen herkese şükranlarını sundu, AK Parti çatısı altında ülkeye ve millete hizmet verip de ebediyete irtihal etmiş isimleri rahmetle, minnetle yad etti.

"Cümle aleme beraberce ilan edeceğiz"

"Bilhassa, ülkemizin üzerinde son dönemde oynanan en büyük oyunların tekmilinin birden sergilendiği 14 ve 28 Mayıs seçimlerindeki gayretlerinizi asla unutmayacağız." diyen Erdoğan, bu seçimlerde, milli iradenin tecellisi için gece-gündüz çalışan her bir teşkilat mensubu ile vatandaşlara teşekkür etti.

Bu seçimlerde omuz omuza mücadele ettikleri Cumhur İttifakı'ndaki ortaklarına, ittifak partilerine gönül veren vatandaşlara da teşekkürlerini ileten Erdoğan, "İnşallah 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak mahalli idareler seçimlerinde bu kararlı tutumu tekrar sergileyerek, Türkiye Yüzyılı'nın muştusunu bir kez daha cümle aleme beraber ilan etmeye hazır mıyız?" dedi.

Erdoğan, "Her dem yeniden doğarız, bizden kim usanası" diyen Yunus Emre'nin izinde, "Dün dünle gitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım" diyen Hazreti Mevlana'nın yolunda, "Lütfunu dilediğine vereceğini" buyuran Allah'a ram olarak, yeminli İslam ve Türk düşmanlarının ne dediğine bakmadan, davalarının ve memleketin söz konusu olduğu her durumda, geri kalan her şeyi teferruat görerek durmadan, yorulmadan, usanmadan yola devam edeceklerini söyledi.

Güven ve istikrar iklimini tahkim etmek, refahı artırmak başta olmak üzere, millete verdikleri tüm sözleri yerine getireceklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhurla Cumhuriyet'in arasındaki duvarları yıktığımız gibi, Cumhuriyeti gerçek demokrasiyle kucaklaştıracak sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasayı inşallah ülkemize kazandıracağız. Depremle yıkılan şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmakla kalmayacak, deprem tehdidi altındaki tüm yerleşim birimlerini tekrar inşa ve ihya edeceğiz. Siyasi, sosyal, bireysel sapkın akımları destekleyerek milli bünyemizi, aile kurumumuzu, değerlerimizi yıkmayı hedef alan sinsi faaliyetlerin kökünü kurutacağız. Biz LGBT tanımıyoruz. Kim LGBT'yi tanıyorsa onlar beraber yürüsün.

Cumhur İttifakı olarak da tanımıyoruz ve biz bu noktada aile kurumunu sağlam tutan, aile kurumuna sağlam olarak sarılan bir yapının mensuplarıyız. Yarısı yalan, yarısı yanlış haberler ve beyanlarla milletimizi, özellikle de gençlerimizi karamsarlığa sürüklemek isteyenlere biz ülkemizde izin vermeyeceğiz. Sınırlarımız içinde ve dışında tek bir insanımızın dahi burnunun kanamasına, onurunun zedelenmesine, hayallerinin gölgelenmesine asla rıza göstermeyeceğiz. Terörü kaynağında kurutma, bu stratejimizi kararlılıkla uygulayacak, PKK'sından FETÖ'süne, DEAŞ'ından marjinal örgütlere, bütün bunlara kadar eli kanlı canilerden döktükleri her damla kanın hesabını misliyle soracağız. 'Bir gece ansızın gelebiliriz' ikazının, vatanımızın bekasına kasteden alçakların yüreklerine saldığı korkuyu hiç eksiltmeyeceğiz."

Antalya'da 18 engelli genç temsili askerlik yaptı Antalya'da 18 engelli genç temsili askerlik yaptı

"Diplomasiyle çözmenin gayretindeyiz"

Terörle mücadeleyi kararlı şekilde sürdürürken bölgede barış, huzur ve istikrarın tesisi için diplomatik çabaları yoğunlaştıracaklarını belirten Erdoğan, "Komşularımızdan başlayarak bölgemizdeki tüm ülkelerle sorunlarımızı diyalog ve diplomasiyle çözmenin gayretindeyiz. Orta Doğu'dan Kafkaslar'a, Balkanlar'dan Karadeniz'e bölgede akan kanın durması öncelikli gündemimizdir. Bunun yolu da adaletin ve uluslararası hukukun korunmasından geçer." değerlendirmesini yaptı.

İlk kıble Mescidi Aksa'nın tarihi ve dini statüsünü aşındırmaya yönelik her türlü girişimin, her türlü işgalin karşısında durmaya devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Türkiye olarak bu sabah İsrail'de meydana gelen hadiseler ışığında tüm tarafları itidalle hareket etmeye, gerilimi daha da tırmandıracak fevri adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz." dedi.

AK Parti'nin kadrosuyla, teşkilatıyla, programıyla, eser ve hizmetleriyle, milleti hayalleriyle buluşturan siyasetiyle Türkiye'yi bugünlere getirdiğini belirtti.

Şimdi Türkiye'nin, yine Cumhur İttifakı'nın ve AK Parti'nin kılavuzluğunda yeni bir çağın, yeni bir dönemin eşiğinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yeni dönemde, son iki asırdır bize dayatılan fiziki ve zihni sınırlara teslim olmayacağız. Gönlümüze dar gelen hudutlara sıkışıp kalmayacağız. Sahibi Hak olduğu için zaferinin mutlaklığına tüm kalbimizle inandığımız davamızın bayrağını hep yükselteceğiz. Bu ufku önce Türkiye Yüzyılı ile aydınlatacak, ardından hedeflediğimiz asıl yere çıkaracağız. İnsanlığın geleceğine yön veren, ruhunu şekillendiren, yolunu çizen ne varsa, hepsine de kendi değerlerimizin, kendi ülkülerimizin, kendi sevdalarımızın damgasını vuracağız. İnsanıyla, tabiatıyla, teknolojisiyle her alanda dünyanın yeni düzeninde bize sunulana tabi olarak değil, belirleyici olarak yerimizi alacağız."

AK Parti'nin kuruluşundan bugüne yaptıkları her işi, ülkeye kazandırdıkları her eser ve hizmeti, bu büyük şahlanışın girizgahı ve besmelesi olarak gördüklerini vurgulayan Erdoğan, "Ömrümüz yeterse biz, yetmezse gözlerindeki ışıltıyı, yüreklerindeki coşkuyu buradan bile görebildiğim gençlerimizin gayretiyle hedeflerimize mutlaka ulaşacağız." diye konuştu.

"En önde hep sizler yer alacaksınız"

"İnşallah, bu bayrak yarışında, son 21 yılda olduğu gibi, bundan sonra da en önde hep sizler yer alacaksınız." ifadesini kullanan Erdoğan, "Bazıları, nasıl olup da bunca zamandır partimizin girdiği her seçimden açık ara birinci çıkabildiğini bir türlü anlayamıyor. Halbuki ülkenin 21 yılda katettiği kalkınma ve demokrasi mesafesine baksalar, bu sorunun cevabını kendiliğinden bulacaklar." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Maalesef bunların gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, dilleri var hakikati söyleyemiyor, kalpleri ve vicdanları zaten nasır bağlamış durumda. Şöyle azıcık gözlerini açsalar, kulaklarını kabartsalar, gönüllerinin pasını silseler, her şeyin farkına varacaklar. Eğitime baksalar, derslik sayımızı 343 binden 620 bine, üniversite sayımızı 76'dan 208'e yükselttiğimizi, okullarımıza 800 bin yeni öğretmen atadığımızı, üniversite öğrenci sayımızı 7,5 milyona çıkardığımızı, yurt kapasitesini 950 bine ulaştırdığımızı, mesleki eğitimi güçlendirdiğimizi görecekler. Ama böyle bir dertleri yok. Sağlığa baksalar, hastane yatak kapasitemizi 164 binden 268 bine ulaştırdığımızı, şehir hastaneleriyle hizmet kalitesini zirveye çıkardığımızı, sağlık sistemini baştan sona yenilediğimizi görecekler. Adalete baksalar, hakim-savcı sayımızı 24 bine yaklaştırdığımızı, yargının yükünü azalttığımızı, adalet sisteminin altyapısını yenilediğimizi, yargıyı vesayetin güdümünden kurtarıp adına hüküm verdiği millete ram ettiğimizi görecekler."

Editör: Reyyan Bayraktar